31 Ekim 2010 Pazar

TORIUM Yeni Nesil Alışveriş Merkezi

Özellikle İstanbul’a bakacak olursak, son 10 yıl yatırımcılar açısından çok hareketli geçti. İnsana durgunluk getiren düzeyde bir AVM çılgınlığı yaşandı. Hemen her yerde bir AVM görür olduk. Peki bunun nedeni talebin çok olması mı? Bundan hala emin değilim. Sonuç böyle olunca, yatırımcılar da tüketicinin karşısına yeni ve yaratıcı fikirlerle çıkmaya başladılar. Bu yenilikci fikirlere örnek vericek olursak; sinemalar, lunaparklar,go-kartlar, buz pistleri ve bowling, bilardo salonları gibi tüketicinin ilgisini çeken fikirler kullanılıyor. Son olarakda benim gerçekten ilgimi çeken bir yenilik ortaya çıktı; Snowpark. Peki nedir bu snowpark?
Torium AVM’de alışveriş ve kar keyfi bir arada. Artık snowboard veya kayak yapmak için Uludağ veya Kartepe’ye gitmek zorunda değiliz, çünkü Torium AVM’de snowboard parkuru, kaydırak, halatlı dağ tırmanışı, ve kayak eğitim alanı var. Alışveriş ve eğlence bu iki temel ihtiyacı, tüketiciye sunan Torium AVM’nin bu farklı ve yaratıcı fikriyle başarılı olacağından eminim.

Teknosa 10 yaşında




Türkiye'nin en büyük teknoloji mağazası Teknosa 10.yaşına giriyor. Ve 10. yaşında hedef kitlesini etkilemek için 1 milyon dolarlık bütçe ayırmışlar ve yapacağı kutlamalarla yeni bir mağazasının açılışını diğer bütün mağazalarda geçen seneye damgasını vuran Avatar filminin teknolojisinde izlettirecekmiş. Burdaki tek amaçlarının müşteriyi etkilemek olmadığını, dünyaya Türk perakendicisinin geldiği noktayı göstermek istediklerini, yani bir gövde gösterisi yapmak istediklerini belirtmiş Teknosa Genel Müdürü Mehmet Nane.

Fatih 75 milyon $'a beyaz perdede


Bilindiği gibi ortadoğu ülkelerinin Türk dizilerine yoğun bir ilgisi vardı. Bu ilgi beyaz perdede de yerini buldu. Katarlı bir medya şirket olan Alnoor son zamanlarda en büyük bütçeli filimlerden birini çekmeyi pilanlıyor. Şirket filme yaklaşık 75 milyon $ ayırdı. Fatih Sultan Mehmed'in hayatını anlatacak filmin adı Firman (Ferman) olacak. Yönetim kurulu başkanı Ahmet Al Hashemi Osmanlı hükümdarı Fatih'in İstanbulu Fethi ile doğu ve batıyı birbirine yaklıaştırdığını ve batıda halla etkisinin sürdüğünü belirterek. Fatih'i geniş kitlelere anlatmak hedefimiz film ingilizce olarak tüm dünyada gösterilicek diye belirtti.
Ne yazıkkı pek çok saçma ve kültürümüze hiçbir katkısı olmayan fillerle uğraşıp kendimizi dünya kamuoyunda küçük düşürmek üzerine üstümüze yok. Kültürümüzün temelini oluşturan değerlerimizi dünyanın gözüne sokamamanın üzüntüsü içerisindeyim. Katarlı bir şiket sayesinde dünya kamuoyunda unutulmak istenen geçmişimizi bir kez daha hatırlatacağız.

BAT


2002 yılında ülkemize giren BAT, 2008 yılında gerçekleşen Tekel özelleştirmesi ile birlikte, British American Tobacco Türkiye'nin en büyük ikinci hızlı tüketim ürünleri şirketi oldu.
Marka amacını insanları sigara içmeye yöneltmek değil, sigara içenlerin tercihlerine karşılık vermekte olduğunu söylemektedir.Çok fazla ürün çeşidi bulunmaktadır ve fiyatları orta derecededir.

BAT markası ülkemizde pazar girdiğinden beri Tekel'i alması haricinde marka bilinirliği fazla değildir.En azından ben duymamıştım. Ancak bu ay marka bilinirliği arttırmak amacıyla bir eğitim verip, bünyesine yeni çalışmak isteyen gençler almaktadır.Marka bu eğitim sonrası sigara için gençleri alkol tüketilen her yere gönderip marka bilinirliğinin artmasını sağlıyacaktır. Hedef kitlesi olarak gençleri seçen marka aynı zamanda alkol tüketen kesmi tercih etmektedir. BAT, 2011 yılında markasının istenilen her yerde bulunmasına ve gençlerlerin sahip olma hissine kapılmasını amaçlamaktadır.
Ben izlemiş olduğu yolu marka bilinirliğini arttırmak için doğru buluyorum.Hem genç kitleye hitap etmesi, fiyatlarının ucuz olması ve çeşidinin fazla olması sigara tüketicileri için etkili olacaktır.

VOLVO SAHİBİ OLMAK ARTIK OTOFİNANS İLE DAHA KOLAY

Akbank ile Volvo Car Türkiye, bireysel müşterilerine en uygun finansman çözümlerini sunabilmek için iş birliği yaptı. Son beş yılda yaklaşık 180 bin kişiye taşı t kredisi kullandıran Akbank ve Volvo Car Türkiye’nin başlattığı işbirliğiyle oluşturulan Volvo OtoFinans sistemiyle Volvo tutkunları artık beğendikleri otomobili, Volvo OtoFinans tarafından sunduğu cazip koşullarla satın alabilecekler.
Volvo Car Türkiye ve Akbank işbirliğiyle birlikte Volvo OtoFinans kapsamında tamamen yeni bir programın startı verildi. “Yeni Ekonomik Paket” sloganı ile tüm Volvo modellerine, müşterilerin seçecekleri model, vade ve peşinata bağlı olarak çok uygun faiz oranları uygulanıyor.
Müşterilerden komisyon ve dosya masrafı alınmayan Volvo OtoFinans programında borçlanılan tutar ve ödeme vadesine göre %0 faizli seçeneklerin yanı sıra örnek olarak Volvo XC90’da 70.000 TL’lik kredi tutarı için 24 ay vadeli %0.73’den başlayan faiz oranı uygulanmaktadır.
Akbank Kredi Ekspres Online sistemi ile perakende finansman çeşitliliğine uygun hesaplama ve maksimum finansal çözümler sunan Volvo OtoFinans ile kredi başvurusu Volvo bayiinde online olarak değerlendirilerek müşterilere zaman kazandırılıyor.


Daha fazla bilgi almak için buraya tıklayın


TUVALET KAĞIDI TARİH OLUYOR..














Güney Kore'de yaşayan Türk girişimcinin ülkenin metro duraklarında görüp Türkiye'ye getirdiği "akıllı klozetler" büyük ilgi gördü. Güney Kore ve Japonya'da yüzde 70 kullanım oranına sahip olan, tuvalet kâğıdı, ıslak mendil ve el kullanımına son veren Dobidos akıllı klozetlerden 2008'de 400 adet satan Soner Asari, 2009'da satış hedefini 2 kat yükseltti.
Dobidos Akıllı Klozetleri Pazarlama Müdürü Soner Asari, Türkiye pazarının hijyenden çok gösterişli ürünlere ilgi duyduğunu belirterek "10 yıl içinde Türk insanının da yüzde 70'i bu ürünü kullanacak ve tuvalet anlayışımız değişecek" diyor.
Asari, akıllı klozetleri pazara tanıtmak ve distribütörlük çalışmaları için şimdiye kadar 500 bin dolarlık yatırım yaptıklarını belirtiyor. Bu kadar teknolojik ve modernleşmiş bir toplumda tuvalet temizliğini hâlâ elle yapmanın bir tezat oluşturduğunu belirten Asari, "Suya sabuna dokunmadan tek bir tuşa basarak temizliği sağlıyorsunuz. Ürün insanları temastan kurtararak sağlık harcamalarında tasarruf da sağlıyor" diyor.
Elektrikle çalışıyor
Akıllı klozetler "nozıl" adı verilen ve ileri geri hareket edebilen ritmik taharet muslukları ile sıcak su püskürterek temizlik yapıyor. Sonrasında masaj yapıyor ve sıcak havayla kurutuyor. Teknik özellikleri sayesinde kişisel temizlikte harcanan suyu verimli dağıtarak, su kullanımını ciddi miktarda azaltan klozetler, sifonjet sistemine sahip monoblok klozet taşları sayesinde de her çekilen sifonda standart taşlara oranla yüzde 50 su tasarrufu sağlıyor. Akıllı klozetler tek su çıkışından beslenen, sessiz çalışan ve montaj gerektirmeyen monoblok rezervuarları ile su sızdırma ihtimalini de ortadan kaldırıyor. Temizlik esnasında elektrikle çalışan akıllı klozetler çalıştığı sürede 2 adet 75'lik ampul kadar enerji harcıyor.
Dobidos akıllı klozetlerin farklı tercihlere cevap veren 5 modeli bulunuyor. Fiyatları 500 ile 3 bin dolar arasında değişen klozetler, yapımında kullanılan gümüşoksit sayesinde hiçbir bakterinin yerleşmesine vermiyor.

SOSYAL MEDYA GAP'IN YENİ LOGOSUNU ÇÖPE ATTIRDI..






4 büyük markasıyla moda endüstrisinin en önemli aktörlerinden olan GAP, 20 yıldır kullandığı logosunu değiştirince sosyal medyayı birbirine kattı.

Günümüzde Sosyal Ağlar sayesinde artık her şeye ulaşabiliyor ve her şeyi oradan öğrenebiliyoruz. Son zamanlarda Gap markası logo değiştirme konusunda karar aldı ve bunu duyurdu. Markayı takip eden kişiler ise buna bir tepki olarak sosyal ağlardan Gap markasına şiddetle karşı çıktı ve marka logo değiştirme konusunda kararlarından geri döndüler. Bu olay sırasında Facebook sitesinde kendilerine ait olan üye sayısı 3 günde 9500 kişi artarken Twitter’da çok kısa bir zamanda 550 yeni üye katıldı. Bu kadar tepki verilmesinin nedeni ise yeni yapılan logonun çok sönük ve markanın değerini düşürdüğüne dair düşünceler ortaya çıktı. Bu yüzdende marka aldığı karardan dönmek zorunda kaldı.

Dünyaca ünlü markalara hizmet veren Hayal Akademisi, bu tip sosyal ağlardan toplumun tepkilerini ölçerek markalara bilgiler vermektedir. Bu şirketin üyelerinden olan Ercüment Büyükşener, Gap markasının geri dönüş politikası hakkında doğru bir adım attığını anlatarak markanın bunu daha çok reklam amaçlı yaptığını düşünüyor. Çünkü marka bu aldıkları kararla yeniden insanlara kendilerinin burada olduğunu ve yeniden tanıtım yapmış oldular. Bunları yaparken de reklam yapmadan sadece aldıkları kararlarla insanların ilgi odağı olduğunu düşünüyor. Ayrıca Ercüment Bey, markanın son derece başarılı bir çalışma yaptığını da savunuyor. Fakat firmanın bunların hepsini baştan beri planlayabileceğini de söylüyor. Bu tip sosyal ağlar tüm markalar için çok ama çok önemli ve ücret ödemeden müşteri tepkilerini çok daha rahat takip edebiliyorsunuz.



Ben&Jerry's Dondurması Üret, iPad Kazan

Ben&Jerry's, Icevillage isimli Facebook oyunuyla dondurmalarının sırrını açıklıyor ve hediyeler veriyor.Icevillage'da kazananlar Aralık'ın ilk haftasına kadar iPad, oyun süresince yüzlerce bedava dondurma sahibi olabiliyor. Oyunda kullanıcılar çiftlik ve fabrika kuruyor, ineklerinden süt alıyor, tarlasındaki ürünleri yetiştirip farklı Ben&Jerry's dondurmaları yaratıyor.
Icevillage oyununun en yüksek puan getiren stratejileri, ekinleri zamanında toplamak ve en mutlu ineklerden en lezzetli sütleri toplamak. Dondurma çeşitlerinin sınırı yok, dondurmalar brownie, kiraz, cookie, çikolata, muz, karamel ve marshmellow aromaları kullanılarak üretiliyor. En lezzetli tatları üreten kullanıcılardan 2 kişi çekilişle iPad kazanırken, en başarılı 1000 dondurma üreticisi 500 mililitrelik bedava Ben&Jerry's dondurmalarını Bağdat Caddesi'ndeki Ben&Jerry's mağazasından alabilecek.
Kampanya tüketiciyi markaya yakınlaştırmak açısından yaratıcı bir fikir sunuyor. Tanıtım ve katılım için sosyal medyanın kullanılması herkesin kampanyaya katılmasını kolaylaştırıyor. Oyun oynayarak ödül kazanma düşüncesi her yaştan insan için oldukça eğlenceli olabilir, Ben&Jerry's de bu düşünceden yararlanıyor.

Philips ''iron for men''

Philips’ten yeni ürün







Dünyanın erkeklere özel ilk ve tek ütüsü Philips Iron For Men GC4490, ütü yapmayı zevkli hale dönüştürerek erkekleri zahmetli kırışıklarla mücadelede bir adım öne geçiriyor. Gelişmiş Philips teknolojisiyle üretilen GC4490, güçlü performansıyla kırışıklıkları kolayca yok ediyor. Philips Iron For Men GC4490’ın sivri buhar ucu sayesinde cepler ve düğme araları gibi ulaşılması zor kısımlara da rahatça ulaşılabiliyor. 120 gr/dk güçlü buhar çıkışıyla pamuklu ve keten gibi inatçı kumaşlarda bile en derin kırışıklıkları giderirken, erkeklere jilet gibi bir görünüme sahip olma fırsatı veriyor. Erkekler için özel olarak tasarlanan alet çantası görünümündeki kitle birlikte satışa sunuluan GC4490, diğer ütülerden farklı olarak erkeksi çizgiler taşıyor. Philips Iron For Men metalik çizgilere sahip.

Türk erkeklerinin yüzde 42'si mecburiyetten ütüsünü kendi yapıyor!



Philips tarafından 1000 Türk erkeği üzerinde gerçekleştirilen araştırmaya göre, erkeklerin yüzde 42'si ütü kullanıyor. Ütü yapma nedenlerinin başında mecburiyet geliyor. Bu konuda öğrenci ve gençler başı çekiyor.

İSTANBUL - Philips’in Method Research Company tarafından Türkiye genelinde, 18-60 yaş arası, yaklaşık 1.000 kişi üzerinde yaptırdığı araştırmaya göre, Türk erkeklerinin yüzde 42’si ütü yapıyor.

Philips’in araştırmasına göre, yeni bir ütü satın alırken erkeklerin en dikkat ettiği ve önem verdiği faktörlerin başında ütünün buharlı olması, kalitesi ve tabanının yakmaması, yapışmaması ve parlatmaması geliyor. Yeni bir ütüden ne bekledikleri sorulan erkekler; ilk sırada, kendi kendine ütü yapabilme yeteneğine sahip bir ürün beklentilerinin olduğunu söylüyorlar.
Tüketicilerin ürün seçerken performansı ve kalitesi yüksek ürünlere yöneldiklerini belirten Philips Tüketici Ürünleri Genel Müdürü Özlem Fidancı, “Biz de Philips olarak her zaman son teknolojide, performansı yüksek ürünler sunuyoruz. Erkek ütümüz Man Iron, diğer ütülere göre daha dayanıklı çizilmez tabana, siyah kırmızı kombinasyonuyla daha erkeksi tasarıma sahip” dedi.



Erkeklerin ev işlerinden kadınlar kadar hoşlanmadığı bilinen bir gerçektir.Philips,güçlü teknolojiyle tasarladığı bu ütüyle erkeklere kendi ütülerini yapmaları konusunda kolaylık sağlamaktadır.Philips ütüde bazı değişiklikler yaparak hedef kitle olarak erkekleri baz almıştır. Philips Türkiye genelinde, 18-60 yaş arası, yaklaşık 1.000 kişi üzerinde yaptırdığı araştırmaya göre, Türk erkeklerinin yüzde 42’sinin ütü yaptığını saptayarak bu konudaki ihtiyacı çok iyi sezmiştir. Dünyanın erkeklere özel ilk ve tek ütüsü Philips Iron For Men'i üreten marka hem yenilikçi hem de ihtiyaca yönelik bir marka olduğu izlenimini vermektedir.Ayrıca bu güne kadar piyasadaki ütüler bayanlara hitap ettiği için tasarım açısından daha feminen iken bu ütü erkeklere hitap ettiği için son derece maskülen tasarlanmıştır,ürün bu açıdan da son derece başarılı ve tüketici odaklıdır.Çünkü erkekler satın alma davranışları düşünüldüğünde, özel tasarlanmış bir ürüne kendilerini daha yakın hissedeceklerdir.

Sony üretimi bıraktı, Walkman tarih oluyor

Sony, satışlarının ve popülerliğinin giderek azalması nedeniyle efsane taşınabilir kasetçaları Walkman'in son ürün sevkinin bu yılın başlarında yapıldığı, başka Walkman üretilmeyeceği belirtildi. Üretim lisansını elinde bulunduran Çin'deki bazı fabrikalarda imalat devam edecek.


Firmalar teknolojiden bağımsız hareket edemezler. Her geçen gün yeni birşeyler çıkar ve firmaların onları takip etmesi gerekir. Günümüzde walkman'in yerini ipodlar aldı. Böylece walkmanin hiçbir ehemmiyeti kalmadı

Kangoo Düğünde



 Televizyonda çoğumuz izliyoruzdur eminim, Yeni Kangoo’nun reklamını. Ben açıkçası çok eğlenceli buluyorum. Klasikleşmiş ‘aile otomobili’ reklamlarından farklı bir anlatımı var reklam filminin. İlk ve ikinci reklam filmi, izleyicinin reklam boyunca gülmesini sağlıyor. İzlerken tebessüm eksik olmuyor izleyicinin yüzünden, başarılı bir çekim olmuş. Reklam hem bilgi aktarıyor hem de sıkıcı reklamlar ile arasına fark koyuyor. Reklamın içeriğine bakarsak, bence gelin unsurunun seçilmiş olması çok yaratıcı. Bütün sorunlar onda barınıyor bu filmde. Gelinin saçı, gelinliğin büyüklüğü ile arabanın yüksekliği ve genişliğini birleştirmişler. Gelinin kaprislerini unutmamışlar tabi. Klimanın etkisi vs… İnce detayları gelinden yola çıkarak tüketicinin ilgisini çekmeyi başarmıştır bence.

Ayrıca geçenlerde bir internet sitesinde “Kangoo Düğünde” diye bir yarışma olduğunu gördüm. Yarışma evlilik sürecinde olanları ilgilendiriyor.
Yarışmanın detaylı bilgilerini şu şekilde sıralayabiliriz;

1-Siteye Girince davetiye oluştur butonuna tıklayın
2-kangodugunde. com’a facebook hesabınızdan bağlanın
3-Sizin veya müstakbel eşinizin ad, soyad ve fotoğrafını ekledikten sonra düğününüzün tarih, saat, adres bilgisini girin sayfanıza gelen ziyaretçilerinize notunuzu oluşturun.
4-Fotoğrafınızı, gelin-damat şablonuna yerleştirdikten sonra davetiyenizi son kez inceleyin ve sisteme kaydedin.
5-davetiye sayfanızın adresi iletilecek ve aynı anda facebook duvarınıza kangoo düğün davetiyenizin bilgisi eklenecektir. Bu sayede tüm facebook arkadaşlarınız davetiyenizi görebilecektir.
6-Yarışmanın asıl amacı davetiyenize çok ziyaretçi toplayıp bu ziyaretçilerden altın toplamak
7-Yarışma 18 Ekim-12 Kasım tarihleri arasında sürecek.

Hediyeler ise; 1 adet Kangoo dolusu çeyiz, 1 adet Kangoo düğün orkestrası, 1 adet Kangoo'lu düğün konvoyu.
Reklam filminin ardından böyle bir yarışmanın düzenlenmesi oldukça iyi olmuş. Kulaktan kulağa, görsel yollar ile duyulabilir. Eğer etrafınızda evlenecek çift varsa bu yarışmadan onlara bahsede bilirsiniz.


Reklam Filmi,



Yeni Renault Kangoo from Renault Turkey on Vimeo.

Reklam Filminin Kamera Arkası,



Renault Kangoo Kamera Arkası from Renault Turkey on Vimeo.



Kaynak,
 http://www.firsatvitrini.com/dugun-hediyeniz-renault-kangoodan.html

30 Ekim 2010 Cumartesi

100 Lira Getir 125 Lira Götür


Resimde görülen adamın kim olduğu, ne olduğu, kimi temsil ettiği belli değil ama 100 lira ver 125 lira al” sloganıyla, 100 lira getiren herkese 125 lira geri veriyor.
30 Ekim Cumartesi günü ilki yapılan etkinliğin sonuncusu ise 3 Kasım Salı günü Cevahir Alışveriş Merkezi’nde yapılacak. Herhangi bir şey yapmadan 25 lira elde etmek isteyen 18 yaşından büyük herkes kampanyaya katılabiliyor.
Tamamen reklam amacıyla düzenlenen bu etkinlik, birçok insanın dikkatini çekmeyi şimdiden başarmış gibi gözüküyor. Böyle bir etkinlik yerine sadece reklam kampanyası düzenlenmiş olsaydı bu kadar ses getiremezdi. Kaynağının ne olduğunu bilmeden para kazanıyor olmak insanlara yeterince cazip gelmiş olduğunu da söylemen mümkün. Sonuç olarak gizemini koruyan bu reklam taktiğinin amacının ne olduğunu bekleyip göreceğiz.

Türk Telekom'dan Tasarruf


Türk Telekom çevreye duyarlı adımlar atarak geri dönüşüm konusuna dikkat çekiyor .
Türkiye genelinde aylık ortalama 40 bin kilogram kağıdı geri dönüşüme kazandırarak yıllık ortamala 7 bin 680 ağacı kesilmekten kurtarıyor . Bu çerçevede genel müdürlük binaları ve 12 genel müdürlüğe bağlı ofislerde kullanılan kağıtlar için geri dönüşüm mekanizmaları kurdu .

Çevreye zarar vermeyen uygulamalarından bir diğeri kağıt tasarrufu sağlayan e-fatura yöntemi bu yöntemle müşteriler faturalarını internet üzerinden takip ederek kağıt tasarrufu sağlanıyor . Türk telekomun gelecek nesillere yaşanılabilir bir çevre bırakma amacıyla attığı bu adımlar çok olumlu ve başarılı bir sonuç doğuracağa benziyor .

Sosyal ağ bağımlılarına özel bir cep telefonu


Mobil cihazlar üzerinden bağlanma alışkanlığı arttıkça, şirketlerin buna ilişkin çözümleri de hız kazanıyor. Uzakdoğulu mobil cihaz üreticisi HTC de, bu alanda başı çeken şirketlerden. HTC, Android işletim sistemi kullanan Wildfire adlı modeliyle sosyal ağlara erişimde tümleşik bir çözüm sunuyor.
HTC Wildfire'da yer alan Friend Stream uygulaması, sosyal ağlardaki hesaplarımızı kolayca yönetmenizi sağlıyor ve paylaşımda bulunmamızı kolaylaştırıyor. Friend Stream, Facebook, Twitter ve Flickr gibi sosyal ağların içeriğini güncel ve düzenli bir şekilde bir arada göstermesi nedeniyle tercih ediliyor.
Android işletim sistemiyle geldiği için, Google'ın, Gmail, Gtalk, Google Maps, gibi tüm servisleriyle entegre çalışan HTC Wildfire, telefon rehberinizi Gmail Kişiler listesiyle de senkronize olarak kullanmanızı sağlıyor. Bu sayede Gmail'den Kişiler'e eklediğiniz bir kayıt, telefon rehberinde de görüntülenebiliyor.3,2 inç kapasitif dokunmatik ekran, 5 megapiksel kamera ve LED flaş, 3.5 mm kulaklık girişi, microSD kart desteği bulunan Wildfire, sosyal ağ bağımlılılarına büyük kolaylıklar sağlayacağını düşünmekteyim.

AUTO SHOW 2010

Ekonominin lokomotifi otomotiv sektörü, 13. Uluslararası Otomobil Fuarı Auto Show'da gövde gösterisine hazırlanıyor. Otomobil tutkunlarının merakla beklediği Auto Show'da son model otomobiller yeni sahiplerine göz kırpıyor. Auto Show 29 Ekim-7 Kasım 2010 tarihleri arasında İstanbul'da CNR Expo Fuar Merkezi’nde düzenleniyor.

Lider Markalar Auto Show'da... İstanbul Auto Show'a otomotiv sektörünün en büyük firmaları katılıyor. Fuara katılacak olan markalar arasında Porsche, Ferrari, Maserati, Bentley, Citroen, Subaru, Infiniti, BMW, Land Rover, Aston Martin, Mini, Rolls Royce, Chevrolet, Kia, Lambroghini, Seat, Audi, Geely, VW, Ford, Opel, Honda, Hyundai, Renault, Dacia, Mazda, Mercedes-Smart, Chery, Nissan, Jaguar, Peugeot, Suzuki, Ssangyong, Mitsubishi, Alfa Romeo, Fiat, Lancia, Lexus, Toyota, Proton, Volvo ve Skoda da yer alıyor.

KADINLARA POZİTİF AYRIMCILIK YAPAN TEK FUAR
200’ün üzerinde firmanın 8 salonda 120 bin metre kare brüt alanda stand açacağı fuar pek çok yenlikle de gündem yaratacak. Autoshow Fuarı'nda ilklere imza atan CNR Fuarcılık, bu yıl fuar ziyaretçileri arasında 'pozitif ayrımcılık'a gidecek. Bu uygulamaya göre, kadın, çocuk, yaşlı ve engelli vatandaşların fuarı rahatlıkla gezebilmeleri için bir dizi kolaylıklar getirildi. Geçmiş yıllara göre ziyaretçi kitlesinin büyük çoğunluğunun erkeklerden oluştuğu gözlenen Autoshow'da kadınların fuara ziyaretini yoğunlaştırmak amacıyla düzenlenen farklı uygulamalar dikkat çekiyor. Otomobil alımında kadınların da büyük etkisinin yüksek olduğu düşünüldüğünde, bu ziyaretçi kitlesinin içerisinde kadınların da önemli bir yeri olması gerektiğini düşünen CNR yetkilileri fuara eşleriyle gelen kadınlara giriş ücretlerinde çok özel bir indirim uyguluyor. Buna göre fuarın eşlere özel bir giriş fiyatı olacak: sadece 10 TL. Fuar, bu yıl ağırlık verdiği “Autoshow ve Kadın” konseptini özel haber çalışmalarıyla da destekliyor.Fuarda ayrıca kadın sürücülerin park sorunu yaşamamaları için kadınlara özel bir otopark alanı da ayrıldı. Konuyla ilgili olarak fuara katılan markalar da kadın sürücülerin tercih edeceği modellere özel etkinlikler düzenleyecek. Böylece erkeklerin tutkusu olan Autoshow'un yalnız erkeklerin değil kadınların da tutkusu haline gelmesi hedefleniyor.

Avrupa'da ilk kez Türkiye'de
Sadece 599 adet üretilen en hızlı Ferrari modeli 599 GTO, Avrupa'da ilk kez 2010 İstanbul Autoshow'da sergilendi. 650 bin euroluk anahtar teslim satış fiyatıyla fuarın en pahalı süper spor otomobilleri arasında olan 599 GTO modeli de satıldı. Ferrari 599 GTO, 670 beygirlik V12 motoruyla, 335 km/s hıza çıkıyor.

Yorum: Fuarlar doğrudan pazarlama açısından çok önemlidir. Müşteriler ürünlerin hemen hepsini rahatlıkla görebilir ve akıllarındaki sorularını pratik olarak giderebilir. Geniş marka vizyonunun varlığından dolayı kıyaslama yapabilir. Sonuç olarak fuardan ayrılırken akıllarındaki soru işaretlerini orda bırakıp çıkarlar. Markalar da müşterileri etkilemek için büyük bir şansa sahip olurlar.

Dizi ve filmlere ürün yerleştiren yerleştirene…


Çook uzun zamandır farkındasınızdır, televizyon dizilerinde kullanılan, telefonlar, arabalar hep tek markanın nedense hep tek ürünüdür.

Bu, şu sıralar bizim dizilerde çok fazla dikkatimi çekmeye başladı. Televizyonu ne zaman açsam bir dizi de ya Iphone kullanan kişiler görüyorum ya da Peuqoet marka otomobil kullanan gençler.

Eskiden markaların ürünlerini dizilere yerleştirmek için çok fazla para ödediklerini sanmıyorum. Ama günümüzde bunu yapmak için ciddi paralar dönüyordur. Zira dizilerde ki kişileri kendimizle özdeşleştirmeye çalıştıkça, tiplerin giydiği kıyafetleri, kullandıkları eşyaları veya tercih ettikleri hizmetleri kullanmamak olmaz. Yani markalar bunun farkındalar ve bunun için ciddi paralar ödüyorlar.


Peki ürünlerini yerleştiren markaların kazancı ne olur diye bir düşünelim.

Ulaşılabilirliği kolay; reklam izlemek istemeyen seyirci pür dikkat izlediği dizilerde ki hiçbir ayrıntıyı kaçırmaz mesela.

Aşk-ı memnu dizisini örnek alalım; neredeyse tüm ev halkı iphone kullanıyordu. Doğal bir aile ortamına yerleştirilmiş bir ürün olarak ele alabiliriz. Hatta bir bölümünde Givency marka bir parfüm kullanan Bihter karekteri, diğer bölümlerde de aynı ürünü kullanmaya devam etti. O aralar minik Bihtercik olmak isteyen genç kızların bu parfümün satışının artmasına neden olduklarını tahmin etmek zor değil.

Bazen bu dizilere göz gezdirirken asıl oyuncuların bu ürünler olduğunu düşünüyorum. İlginç, ama geçmişten beri çok revaşta olduğu kesin. İşe yarıyor ki hala devam ediyor.

Şimdi kime James Bond dediğimde aklına Omega marka bir saat yada Smirnoff Vodka, hiç olmadı Tom Ford markalı bir takım elbise gelmez ki? Nede olsa James Bond her şeyin en iyisini kullanır. James Bond gibi olmak için sizinde en iyisini kullanmanız gerekir. Buyurun size ana fikir.

29 Ekim 2010 Cuma

İSTANBUL'DA TOPLU TAŞIMAYA ZAM


İSTANBUL'DA TOPLU TAŞIMAYA ZAM

İstanbul'da, Ulaşım Koordinasyon Merkezinin (UKOME) kararıyla, İETT, özel halk otobüsleri, raylı ve deniz ulaşım sistemleri ücretlerinde yaklaşık yüzde 10'luk bir artış yapıldı. Yüzde 10 artışlı olan zam 30 Ekim'den itibaren geçerli olacak.İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamada, toplu taşıma ücretlerine zam yapıldı. Metrobüs'te ise kademeli ücret uygulamasına geçiliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanlığından yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi:

''İETT en son tarife düzenlemesini 1 Haziran 2009 tarihinde yapmıştı. Ancak aradan geçen yaklaşık 17 aylık süre içerisinde hizmete esas teşkil eden girdi fiyatlarında (akaryakıtta yüzde 25, işçilikte yüzde 12) önemli oranlarda artış kaydedildi. Dolayısıyla kurumsal gelir-gider dengesini sağlayabilmek amacıyla yaklaşık yüzde 10'luk bir tarife artışı hasıl oldu. Yeni tarifenin artış oranı söz konusu dönemde gerçekleşen enflasyon oranı da dikkate alınarak hesap edildi.''

Su Altı Scooter



 








İngiltere'de otomobil fabrikasında çalışan Andrew Sneathe'nin yeni buluşu " su altı scooter" tatil beldelerinin ilgi odağı oluyor.

HydroBob adı verilen ve su altındaki güzellikleri keşfetmeye yönelik olan  bu icata binmek için ayrı bir kurs gerekmiyor, yalnızca 10 dakika bilgi almak yeterli. Aynı zamanda da özel bir dalış kıyafeti veya bir ağızılığa falan da gerek yok. Sadece kafanıza takacağınız cam fanusla 30metre derinliğe inebilyorsunuz. Ayrıca bu fanus içinde rahat hareket edip, konuşabiliyorsunuz. HydroBob'u kullanmak için yüzme bilmek de gerekmiyor  çünkü bindiğiniz zaman sizi derinliklerin güzelliklerine indirip, gezdirebiliyor ve siz bu deneyimi yaşarken hiçbir zahmet göstermiyorsunuz ayak çırpmak gibi.

Su sporlarını seven ve farklı deneyimlere açık olan insanlar için gerçekten çok ilgi çekici bir icat. Bir o kadar da eğlenceli gözüküyor. Zaten tatil beldelerinin gözdesi olmuş durumda. Bu yüzden bu icadın jet ski'yle yarışacağı ve hatta onu geçebileceği bile söylenebilir.

Microsoft’dan ücretsiz virüs programı

Microsoft gelecek sene ücretsiz virüs koruma programı verecek.

Yazılım gelecek yılın ikinci yarısında ücretsiz indirme sistemi ile dağılacağı belirtiliyor.


Microsoft’un Windows Live OneCare adlı bir güvenlik yazılımı vardı. Morro isimli yeni yazılımın Windows Live OneCar'ın yerini alacağı gibi gözüküyor.

Microsoft’dan ücretsiz virüs programı

Microsoft'un zaten iyi bir güvenlik programı yoktu.Eğer bu virus koruma programında başarılı olursa hem Microsoft'un ünü ve güvenirliği açısından büyük bir adım olacak.Ben Microsoft'ta çok güveniyorum.Başarısız olduğu alanlar oldu ama güvenim fazla sarsılmadı.Ben bu virüs koruma programını daha çıkmadan sevdim.






http://www.pazarlamarketing.com/makaleler/microsoftdan-ucretsiz-virus-programi

Danino 29 Harf 29 Meslek Oyunu


Geçtğimiz günlerde Danino çocuklara yönelik eğitici ve öğretici hatta eğlendirici bir oyun sürümüyle karşımıza çıktı.Oyunun adı 29 harf 29 meslek.Danino bu eğitici ve öğretici oyunları hep coçukların gelişimi için onlara yardımcı oluyor.Gerçekten de çok güzel bir uygulama hem çocuk oyun oynayıp meslek adlarını öğreniyor,hem harfleri tanıyor,hemde yoğurt yiyor....

Buraya kadar herşey normal .Bu yazıyı niye yazdın ne var ki bunda denilebilir.Fakat Danino çocuklara Türkçe öğretene kadar bence bu reklam kampanyasını yapanlara Türkçe öğretmeli..

Çünkü Türkçe dili 29 harften oluşmaktadır ve alfabenin içinde ''Ğ'' harfi bulunmaktadır.Burdan Danino yetkililerine soruyorum.''Ğ'' İLE BAŞYALAN MESLEĞİ BİZİMLEDE PAYLAŞABİLİRMİSİNİZ?

Küçük görünen ama çok büyük bir hata ve başarısız bir reklam olarak görüyorum..

Bu Reklam kampanyasının ismi bence ''28 Harf 29 Meslek'' olsaydı daha iyi olurdu :)

TTNET'ten 501 Hat


TTNet'in reklamlarına başladığı 501'li mobil hizmeti başlıyor. İnternet ve mobil konuşma ihtiyaçlarını tek faturada karşılamak üzere yeni bir hizmet sunuyor.

İnternet, televizyon ve telefonun bir araya sunulduğu üçlü oyunda; tüketiciler bu yeni uygulama ile iletişim ihtiyaçlarını tek fatura üzerinden karşılayabilecek.

TTNet Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı İlker Koçak'ın verdiği bilgiye göre ttnet aboneleri numara taşımayla ya da 501 ile başlayan yeni numara alarak ttnet mobil hizmetinden yararlanabilecek.

TTNet mobil ile birlikte NET4 ADSL'i içeren "ikisi bir yerde" paketi ayda 39 liraya, NET Limitsiz ADSL'i içeren paket ise ayda 59 liraya sunulacak. Yıl sonuna kadar başvuranlara ADSL hizmetinin yanısıra 6 ay boyunca 200 dakika her yöne mobil konuşma ve 600 dakika Wi-fi hizmeti verilecek.

28 Ekim 2010 Perşembe

Bir günlük Ferrari 2 bin 500 Avro


Oto kiralama sektörü, Ferrari, Lamborghini gibi otomobilleri kış sezonunun gelmesiyle birlikte yüzde 50'ye varan indirimlerle sunuyor.
Yeşiller Turizm Oto Kiralama Merkezi , yüksek fiyatlar nedeniyle lüks araçlara binemeyenler için fiyatların yarı yarıya düştüğü kış sezonunda araç kiralamanın tam zamanı olduğunu belirtti.
Yaz sezonunda 4 bin avroya kiralanan ultra lüks grubundaki Ferrarilerin fiyatlarının 2 bin 500 avroya kadar düşüren Yeşiller Turizim ve Oto Kiralama Merkezi, ultra lüks grubundaki araçların kiralama fiyatlarının yüzde 50'ye, lüks araçların fiyatlarının da yüzde 30 düşürdü.

LÜKS ARAÇ FİYATLARI 

Ferrari F430 günlük 2 bin 500 avro
·         Lamborghini Gallardo günlük 2 bin 400 avro
·         Audi Q7 günlük 200 avro
·         BMW 320d 90 avro
·         Mercedes S320 günlük 310 avro
·         Porsche Cayenne günlük 185 avro
·         Range Rover Sport günlük 185 avro

Şu anda indirimli fiyatlar uygulanıyor. 


Japon Otomobil Üreticisi Nissan Dünya Genelinde 2,1 Milyon Aracını Ateşleme Sistemindeki Sorun Nedeniyle Geri Çağırıyor


Japon otomobil üreticisi Nissan dünya genelinde 2,1 milyon aracını ateşleme sistemindeki sorun nedeniyle geri çağırıyor. Yapılan açıklamada ateşleme mekanizmasındaki hatanın motoru durdurma riski taşıdığı belirtildi.Nissan'da yapılan açıklamada ABD, Japonya, Avrupa ve Asya'da üretilen March ve Micra'nın da dâhil olduğu 2 milyondan fazla aracın geri çağrıldığı belirtildi. Açıklamaya göre, geri çağırmalar, 2003 ile 2006 yılları arasında üretilen March, Cube ve Note modellerin yanı sıra Tiida sedan, Titan pikap ve ınfiniti QX56 gibi çok sayıda modeli kapsıyor.
Söz konusu otomobillerin, ateşleme sistemindeki sorunun motorun durmasına neden olma riski taşıması nedeniyle geri çağrıldığı vurgulandı. Sorunla ilgili herhangi bir kaza rapor edilmedi.
Nissan Sözcüsü Mitsuru Yonekawa, nadir durumlarda, motorun durduğunu ve çalıştırılamadığını kaydetti.
Japonya'da 835 bin, Çin'de 154 bin, Kuzey Amerika'da 262 bin, Avrupa'da da 354 bin araçgeri çağrıldı. Almanya'da 40 binden fazla araç sahibine otomobillerini yetkili servisleregetirmeleri için yazı gönderildi. Şirket, soruna yol açan parçaları ücretsiz değiştirecek.
Geri çağrılan otomobillerin sayısında artış
Bmw de benzin pompasındaki sorun nedeniyle ABD'de 151 bin aracını geri çağırdı. Söz konusu sorunun geçtiğimiz yıllarda üretilen özellikle 1, 3 ve 5 serisinde olduğu belirtildi. Ayrıca arazi aracı klasmanındaki X5 modelinden de 20 bin araç geri çağrıldı.
Eylül ayı sonunda Güney Koreli otomotiv üreticisi Hyundai, ABD'de yaklaşık 140 binotomobilini geri çağırmıştı. Yapılan açıklamada Sonata modelinin direksiyondaki imalat hatası nedeniyle sürüş sırasında kontrolden çıkabileceği belirtilmişti.
Eylül ayı başında da Hyundai'nin ortağı Kia, hatalı elektrik tesisatı döşemesi nedeniyle bütün dünyada 100 binden fazla aracı geri çağırdı. Hyundai ve Kia, dünyanın beşinci büyük otomotiv şirketi konumunda.
Japon otomotiv şirketi Toyota da geçen yıl gaz pedalı ve paspas sorunu yüzünden yaklaşık 8 milyon aracını geri çağırmıştı.

PATATES KABUĞUNDAN BİYOGAZ ÜRETİLECEK.


Konya'da bulunan en büyük kapasiteli Patates üretim tesisi olan Seydibey patates üretim tesislerinde Biyogaz üretimi yapılacak. Yılda 12 bin ton patatesi, büyük otel, restaurant ve fast food zincirleri için dondurulmuş patates üretimi yapılıyor. Üretim sonucunda ortaya çıkan bitkisel atıkları değerlendirmek adına yola çıkan firma yetkilileri patates kabukalrından biyogaz üreterek bu gazı enerjiye çevirebilieceklerini düşünerek çalışmalara başladılar Patates kabuklarından yılda 2,3 milyon metreküp biyogaz üretebileceklerini vurguladılar.

Power Balance


Power Balance bileklik harcanan enerjiyi yerine koymak, daha az yorulmak, dengeyi ve vücut esnekliğini sağlamak, konsantrasyonu yükseltmek için kullanılıyor. İlle de bileğe takmak gerekmiyor, önemli olan vücuda 1 metre mesafede tutmak. Power Balance motosiklet yarışçısından futbolcuya kadar, ünlü sporcular arasında çok yaygın: Guti Hernandez, Shaquille O’Neal, Christiano Ronaldo, F1 pilotu Rubens Barrichello, golfçü Tiger Woods… Ünlü basketbolcu Shaquille O’Neal, bu bilekliğin harikalar yarattığını düşünenlerden. Sahaya çıkarken bilekliğini takan O’Neal, bir maçta takımına 57 puan kazandırdığını söylüyor. Diğer ünlülerden de Victoria-David Beckham, aktör Robert De Niro, Gerard Butler, Demi Moore bilekliği kullanmakta.
Negatif iyon doğada varolan bir element.

Araştırmalara göre herkesin vücudundaki enerjiyi en iyi ve doğru şekilde kullanması için negatif iyona ihtiyacı var. Ama hava kirliliği, hayatı kolaylaştıran cihazların yaydığı zararlı ışın ve sinyaller nedeniyle negatif iyon oranı, büyük şehirlerde yetersiz. Avrupa ve Amerika da meselenin öneminin farkında; Sağlık için para harcıyor, gençleşip güzelleşmek isteyenler haftada bir, birkaç saatini negatif iyon kürüne ayırıyor. Bu talep, girişimci firmaları harekete geçirdi ve negatif iyonu vücutta taşımanın en basit yolunun, silikon bileklikten geçtiği sonucuna varmasını sağladı.
Avrupa’da ve Amerika’da 30 dolar olan bilekliklerden her ay 30 bin adet satılıyor. Bu bileklik, ani denge ve güç sağlamak, esneklik ve hareket kabiliyetinde gelişme, daha iyi odaklanmak, hızlı kavrama, stresten ve hareketsizlikten kurtulma gibi pek çok rahatsızlığa iyi geliyor. Kolyesi de var. Renk seçenekleri siyah, mavi, sarı, kırmızı.

Gördüğümüz üzere; Hiç bir görsel zenginliği olmayan, tamamen silikondan yapılan Power Balance bileklikleri dünyada yok satıyor. Çünkü Power Balance bileklikleri vücüda güç ve denge sağlıyor. Yani her zaman önemli olan görüntü değil çoğu zaman marifet de önemli! Tabii bilekliğin tanıtımını yapan ünlü isimleri de yabana atmamak gerek!
Sevgıler..
BASAK TUKEL...

24 Ekim 2010 Pazar

Beymen'den bir yenilik daha...



Bir sürü dünya markalarını bir araya getiren Beymenden yeni bir kampanya daha...



Beymen sızı mutluluktan uçuruyor.23 ekım Cumartesı beymenden

2000tl ve üzeri alıiveriş yapan tum musterılerımıze lufthansa havayolları

ıle gıdıs_donus Parıs yada Londra ucak bıletı hedıyemız.detaylar beymen.com da...




Türk Hava Yolları Milli takımlar ana sponsoru...





THY A.O ile Futbol Federasyonu sponsorluk sözleşmesi



imzaladı.







Başarı eğrisini her geçen gün biraz daha yukarı taşıyan ve dünya havacılık



arenasında tüm gözleri üzerine çeken Türk Hava Yolları, havacılık alanındaki



başarısını sosyal, kültürel ve sportif alanda da Türkiye’ ye fayda sağlamak



adına çeşitli faaliyetlerle birleştirmeye devam ediyor. 2007 yılını kalite yılı



ilan ettikten sonra hedeflerinin de üzerine çıkan ve 2008 yılını kalitede zirve



yılı ilan eden THY bir yıl boyunca Türk Milli Takımlar Ana Sponsoru oldu.







THY Teknik Hangar’ da 25 Mart 2008 tarihinde düzenlenen imza töreni, Türk Hava



Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Dr.Candan Karlıtekin, Türk Hava Yolları Genel



Müdürü Doç. Dr.Temel Kotil, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkan Vekili



Hamdi Topçu, Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan, Futbol Federasyonu Yönetim



Kurulu, Milli takım oyuncuları ile teknik heyetinin katılımıyla gerçekleşti.







Turkcell'den Reklam Nostaljisi!




GSM operatörü pazarının lider markası Turkcell, bugüne kadar izleyiciyle buluşturduğu reklam filmlerini ve ünlü yüzleri tek bir reklamda buluşturdu. Kullanıcısına teşekkür eden marka, reklamcılıkta da bir yeniliğe imza attı.

Bugüne kadar çalıştığı tüm ünlü yüzleri ve eski reklamlarından çeşitli kareleri yeni reklam filminde buluşturan marka, hem kullanıcılarına teşekkür ediyor hem de izleyiciye bir reklam nostaljisi yaşatıyor.

Markanın Tuğba Ünsal, Ragga Oktay, Furkan Kızılay (nam-ı diğer Havuç), Nil Karaibrahimgil-Yiğit Özşener (özgür kız konsepti), Kadir Çöpdemir, Yetkin Dikinciler, Cellocanlar, Şahan Gökbakar (Recep İvedik), Sinem Kobal, futbolcu Arda Turan, Haluk Bilginer, Gülse Birsel, Sarp Apak, Hidayet Türkoğlu gibi isimlerin rol aldığı tüm reklam filmlerinden karelerin kullanıldığı film, adeta bir nostalji yaratıyor.



Türkcell markası, bu tip bir reklam tasarımıyla hem geçmiş reklamlarında işlediği ve halen geçerliliğini sürdüren, ürün ve hizmetleriyle ilgili kampanyalarını hatırlatmış oldu hem de sevilen reklamları ve karakterleri tekrar tüketiciye izletmiş oldu.

Marka tüketiciye daha önceki reklamlarında yarattığı karakterleri tekrar göstererek, hem ilk izledikleri duygularını tekrar yaşatmış oldu hem de tüketicilerine sunduğu hizmetlerin çeşitlerini ve özelliklerini hatırlattı. Birbirini takip eden, eskiden gösterilmiş Türkcell reklamlarının karelerinin birleştirilerek verilmesi tüketicilerin bilinçlerini tazeleme açısından son derece başarılıdır.

Ayrıca markanın, faturalı kullanıcılarına özel olarak başlattığı yeni kampanyasını da tanıtan reklam Türk reklam sektöründe pek sık uygulanmayan bir çalışmaya da imza atarak ilkleri ve yenilikleri seven bir marka olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Aynada Facebook Fanpage


Cinebonus, Facebook’taki hayran sayfasının tanıtımını büyük bir özenle yapıyor ve sosyal medyadan faydalanmakta kararlı görünüyor. Bilet alırken kasa üstündeki dijital ekranlarda duyuru olarak geçen Facebook hayran sayfası, tuvaletlerde de aynalar üzerinde mevcut.Aynaya yaklaşıldığında aktive olan bu reklamlar oldukça ilginç.

Konuşan Poğaça





İnteraktif Pazarlamayı çoğumuz biliyoruz. Kısa bir tanım yapacak olursak, gelişen teknolojiler ve pazarlama yaklaşımları ışığında Marka ve kurumun müşterileri ile çift yönlü iletişim kurduğu, müşterilerinin beklentilerine uygun olarak kişiselleştirilmiş değer tekliflerinin sunulduğu bir pazarlama yaklaşımıdır diyebiliriz.
Bu pazarlama ile ilgili internette dolaşan Arçeliğin yeni reklamını paylaşmak istiyorum. Arçelik, yeni ankastre fırınını tanıtmak için konuşan poğaçayı kullanmış. Siteye girdiğinizde, sizinle konuşan bir poğaça ile karşılaşıyorsunuz. Bu poğaça yemek tarifleri veriyor, sizin adınıza yazılmış şiir okuyor. Arkadaşınız adına da şiir okutup, şiiri arkadaşınıza yollayabiliyorsunuz. Ayrıca püf noktaları testini çözerek, Arçelik Ankastre Fırın kazanabiliyorsunuz.
Poğaça size farklı yönlendirmeler sunuyor, bunların amacı sizi hem eğlendirmek hem de bu yeni ankastre fırın hakkında detaylı bilgilere sahip olmanız.
Siteye girdiğinizde site size abartılı gelebilir, fakat bence bu uygulamanın ölçülebilir olması hem hedef kitlenin oluşmasında, hem de hedef kitlenin tepkisi kolaylıkla öğrenilebilinir.
Bu uygulamayı hem eğlenceli hem de yaratıcı buldum. Eğlenceli çünkü poğaçanın söylediği şarkının sözleri kafiyeli ve dinlediğinizde ilginizi çekiyor. Yaratıcılığına gelirsek, poğaçayı sevdiğimiz bilinen bir gerçek ve bunun kullanılması iyi olmuş. Fakat sitenin içeriği biraz daha zenginleştirilebilirdi.
Sizler için örnek şarkı seçtim, buradan ulaşabilirisiniz: 
Kaynak: http://www.marketoloji.com/

Nescafe Fonksiyonel Kahve ile Yepyeni Bir Kategori Yaratıyor


Dünyanın ve Türkiye'nin en çok tercih edilen çözünebilir kahve markası Nescafe; yeni ürünleri ile sağlık ve hafifliği bir fincana sığdırıyor. Türkiye'de yılda 400 milyon TL'lik satış hacmine sahip Nescafe "Greenblend", "Lif aktif", ve "Vita lift" markalarıyla tüketicilere sunulan yeni ürünler, zengin kahve kültürüne yeni bir boyut getiriyor.


  • Lif aktif : İçeriğindeki prebiyotik lifler sayesinde sindirim ve bağışıklık sistemini destekler ve kendinizi daha hafif hissetmenizi sağlar.

  • Vita lift : Siyah üzüm çekirdeği ekstratı ve E vitamini içerir. İçeriğindeki siyah üzüm ektratındaki antioksidan miktarı bir bardak üzüm suyundaki antioksidan miktarına eşittir. Günde 3 bardak Vita lift günlük E vitamini ihtiyacınızın tamamını karşılayacaktır.

  • Greenblend : İlk defa yeşil kahve çekirdekleri ile kavrulmuş kahve çekirdekleri bir arada.

23 Ekim 2010 Cumartesi

Bosch ile doğa dostu ürünler


Bosch yeni ürünler piyasaya sürerken aynı zamanda çevre bilincini oluşturmayı hedefliyor .

Doğa dostu etiketli çevreci ürünlerine reklam filmleri ile dikkat çekmeyi çalışıyorlar . Ayrıca firma bunu onlar için geçici bir trend olmadığını vizyonlarının bu olduğunu vurguluyorlar . Enerji kaynaklarının minimum kullanımı ve doğal kaynakların korunmasına kuruldukları yıldan beri dikkat eden bir firma olduğunu ürünleri ile gösteriyorlar.

Bence çevre bilinci gelişmesi konusundaki faaliyetleri doğa dostu ürünler başlığı altında devam edeceğe benziyor . Tüm sosyal paylaşım sitelerinde bilinçlendirme çalışmaları sürdürmeleri bu konuda ki kararlılıklarını ortaya koyuyor

'ARABADIR KİRLENİR 1 TL YE TEMİZLENİR''

 Akaryakıt istasyonlarında yeni uygulama başlatıldı.Akarkayıt istasyonlarına kurulan otoköpük istasyonu 1 tl ile çalışan zaman ayarlı makinedir.Müşterilerin self servis kullanabileceği uygulamadır.Benzin alan arabalar petrol istasyonlarında bulunan otoköpük makinasına 1 tl atıp temizleyebiliyorlar.Otoköpük servisi müşteriler kullabileceği gibi istasyondaki yıkama personeli tarafından da kullanabilen bir üründür.Makinanın en büyük özelliklerinden birisi içerisinde kullanılan kimyasal maddenin araca zarar vermemesi,fırça kullanımına gerek kalmaması, boyayı koruması ve aracı parlatmasıdır.

Akaryakıt alana köy yumurtası hediye

Bursa'da bir akaryakıt istasyonu, 50 liralık akaryakıt alan müşterilerine 5 adet köy yumurtası veriyor.

Artan araç sayısı ve akaryakıt kullanımındaki yükseliş, firmalar arasındaki rekabeti giderek artırıyor.
Birçok akaryakıt firması, özellikle bankalarla düzenledikleri ortak kampanyalarla satışını artırmaya çalışırken, bazıları kişisel çabalarla daha fazla müşteri çekmek için çabalıyor.

Bazı istasyonlar, anlaşma yapılan kredi kartıyla belirli miktarlarda yapılan alışverişlere para puan verirken, birçoğu benzin, motorin, LPG ayrımı yapmadan akaryakıt alan tüketicilerine tabak, bardak, tişört, top, temizlik maddeleri, araç mendili, toz bezi, dondurma, su, meşrubat gibi ürünler hediye ediyor.
Çok sayıda sürücü de aldığı akaryakıtın kalitesinden önce verilen hediyelere göre hareket ediyor, hediye alamayacağı yerden alışveriş yapmıyor.Akaryakıt istasyonlarının dağıttığı hediyelere ve sağladığı imkanlara bakıldığında sürücüler için en cazibi genellikle ücretsiz yıkama olurken, özellikle depo doldurma karşılığında mutlaka bir armağan bekliyor.
Bursa'da kurulu bir akaryakıt istasyonu da tabak, çamaşır ya da bulaşık deterjanı, mendil, ücretsiz yıkama gibi sektörde klasik hale gelmiş hediyeler yerine köy yumurtası vermeye başladı.
Benzin, motorin ya da LPG'de 50 liralık akaryakıt alana 5 adet köy yumurtası veren istasyon, son günlerde oldukça talep oluyor.

Greenpeace ve Unicef

İkidir "harrasment" konsepti üzerinden gidiyorum ama çok rahatsız olduğum için en çok dikkatimi çeken pazarlama yöntemlerinden biri bu olsa gerek.

O yeşil t-shirt'lü Greenpeace ve mavi t-shirt'lü Unicef'çileri de yine hepimiz görmüşüzdür, yine, onlar tarafından, şehrin en işlek yerlerinde yolumuz kesilmiştir.

Bu hafta bir Greenpeace'çi peşimden koştuğundan beri, bunu blog'a yazmayı düşünüyorum.

Şöyle ki, iki sivil toplum örgütünün de çalışmalarını çok beğeniyorum ve kendi paramı kazandığım zaman finansal olarak desteklemekten kesinlikle çekinmeyeceğimi düşünüyorum. Fakat bağış toplama çalışmaları beni o kadar itiyor ki, o iki örgütü de düşünürken ısrarcı çalışanlarını göz ardı etmek zorunda kalıyorum.

Şehrin işlek yerlerinde genellikle insanların acelesi olur. Özellikle telefonda konuşuyorken veya kulaklıkla müzik dinliyorken insanlar rahatsız edilmemek ister. Daha da basitinden, insanın parası yoksa veremez ya da duyduğu bir şeyi bir kez daha duymak istemez.

İşte bu inatçı örgüt çalışanları, bu durumların hepsini göz ardı ederek şehrin farklı yerlerinde, eğer çok dolaşıyorsanız birden fazla kez yolunuzu kesiyor. (Mesela ben önce Kadıköy iskelesinde, sonra Beşiktaş iskelesinde sonra da İstiklal'de 2 kere olmak üzere 4 kere yolumun kesildiğini hatırlıyorum) Her birine teker teker, para vermek istemediğimi, öğrenci olduğumu, zaten kredi kartı kullanmadığımı, kredi kartına karşı olduğumu ama online destekçileri olduğumu, ayrıca etkinlikleri hakkında daha önce başkaları tarafından bilgilendirildiğimi birkaç ay belirmek zorunda kaldıktan, artık o "teşekkür ederim" diyip geçen soğuk insanlardan birine dönüşmeye karar verdim. Bu gündelik hayatımın bir parçası olsun istemiyorum çünkü artık.

Onlar için bir kişiden alacakları 5 lira'nın bile önemli olduğunun farkındayım. Onların çalışmaları ne kadar popüler olsa bile, kendi kendine düşünüp de bağış yapacak insanların sayısının az olduğunu o yüzden hatırlatmaları gerektiğinin de farkındayım. O örgüt çalışanlarıyla, erasmus yaptığım Finlandiya'da karşılaştığımda bu kadar sorun yaşamıyordum çünkü bir kere negatif bir cevap aldıklarında ya da daha önce dinlediğimi söylediğimde teşekkür edip gidiyorlardı. Ancak burda o kadar ısrarcılar ki, bunu birazcık daha düşürmeleri taraftarıyım.

Fotoğraf makinenizi kuşanın!



Fotoğrafçılık günümüzde gereksinimden öte bazıları için bir moda haline geldi. Gün içinde makinenin kullanımı hakkında hiçbir fikre sahip olmadan otomatik ayarda çekim yaparak, sırf ego tatminlerini gidermek amacıyla profesyonel makineler alan bir sürü insanla karşılaşılaşmaktayız. Ama gerek amaca yönelik kullanan gerekse hava atma amaçlı kullananların birleştiği bir nokta var. Taşıma zorluğu…Bu güne kadar profesyonel makineler için bir sürü taşıma çözümü üretildi. Ama birçoğu bu değerli makineleri koruma üstüne yoğunlaştıklarından biraz hantal çözümler oldular. Bir de üstüne üstlük makinenizi hareket halinde ve hızlıca çekim yapabilir halde kullanmak istiyorsanız bu gibi çözümler sizi cidden sıkabiliyordu…Spiderholster firması bu gibi durumlara istinaden Black Widow isimli bir taşıma çözümü üretmiş. Aslına bakarsanız mantığı bu yazımdaki küçük ama kullanışlı ürünle aynı. Bu sistemle bir kemere asılı tabanca misali bir ya da birkaç kameranızı taşıyabiliyor. Ayrıca çok hızlı bir şekilde kameranızla çekimler gerçekleştirebiliyorsunuz. Kameranızın aşağı kısmına eklenen küçük bir aparatla hem sağ hem de sol tarafınızda rahatça taşıma imkanına sahip oluyorsunuz. Kameraya takmış olduğunuz aparat ise size herhangi bir eksiklik sağlamıyor.Bence  fotoğrafçılığı bir yaşam biçimi olarak yaşayan tüm kullanıcılar için uzun zamandır beklenen bir ürün Spiderholster Black Widow.

Colin's "Değiş. Geride Kalma"

COLIN'S'in değişen, yenilenen yüzünü yansıtan kampanyanın yurt içi ve yurt dışında büyük ses getirdi. Özellikle BBC'nin ödüllü belgesel yönetmeni Andrew Gunn'ın ilk reklam filmi olan "Değiş. Geride Kalma." kampanyası, iç içe geçmiş 5 farklı küçük filmden oluşuyor.Dikkat çeken reklam filminde vurgulanan şey ‘Değişmeyen tek şey değişimdir'.Reklam filmi ile Colin's global bir trend oluşturmayı hedefliyor.

Reklam için: http://www.colins.com.tr/colins.aspx

Colgate’den Bilinçlendirme Çalışması


Bu yazıda Colgate’in geçen yıl gerçekleştirdiği bir çalışmadan söz etmek istiyorum.

Bilirsiniz çocuklar için şekerli ürünleri tüketmek büyük bir zevktir. Fakat aklımıza yerleşen bir şey vardır ki; şeker yemek dişleri çürütür! Birçok aile çocuklarının çok fazla şeker tüketmelerinden rahatsızlık duyar.

Colgate’in geçen yıl yaptığı çalışma çocuklar üzerine. Onlara mesaj vermeye yönelik. Üstelik mesajlar şekerleme ve dondurma üzerinden veriliyor. Colgate’in bedava dağıttığı şeker ve dondurmalar bittikten sonra içlerinden tahta diş fırçaları çıkıyor ve üzerinde “unutma” yazıyor.

Benim çok hoşuma giden bir çalışma oldu. Colgate burada çoçuk hedef kitlesi ile iyi bir iletişim yakalama şansını arttırıyor.Üstelik mesajı için seçtiği araç tam olarak çocuklara yönelik.
Colgate demek istiyor ki, şekerlemeleri rahatlıkla yiyebilirsiniz, dişlerinizi fırçaladığınız sürece.

Nesneleri Yok Edebilen Yazılım



Kameraya aldıkları herhangi bir nesneyi bilgisayar ekranına yansıyan görüntüden anında silebilen bir yazılım

Haber, Alman bilim adamları, kameraya aldıkları herhangi bir nesneyi bilgisayar ekranına yansıyan görüntüden anında silebilen bir yazılıma imza attı.

Ilmenau Üniversitesinde geliştirilen yeni yazılım sayesinde, bir yandan dokunmatik ekranlı bir bilgisayarın kamerasıyla çekim yapılırken, diğer yandan görüntüde yer alması istenmeyen herhangi bir nesne işaretlenerek anında ortadan kaldırılabiliyor.
Sihiri çağrıştıran yazılımda, istenmeyen nesneyi dijital kalem kullanarak çember içine almak yeterli.

İlk olarak seçilen nesnenin çözünürlüğünü azaltarak görüntüyü ortadan kaldıran yazılım, daha sonra görüntüyü iyileştiriyor ve çözünürlüğü ilk baştaki düzeyine ulaşıncaya kadar artırıyor.

Yazılımın sırrı ise tüm bu işlemlerin sadece 40 salisede, yani insan beyninin fark edemeyeceği bir zaman diliminde yapılması. Yazılımın şimdilik sadece Windows yazılımı ile çalıştığı belirtiliyor.